Bugün doğanlar ve ölenler köşesinde Marquis de Sade'dan Ahmed Arif ve Orhan Kemal'in yaşamöykülerine kısa bir yolculuk...
MARQUIS DE SADE
Donatien Alphonse François le Marquis de Sade, Fransız aristokrat ve felsefe yazarı. Erotik edebiyat'ın önemli yazarlarındandır, genellikle sert pornografik yazılar yazardı. Uç noktalardaki özgürlüğün düşünürü olarak bilinir. Yaşamının yaklaşık 30 yılını hapishanelerde ve akıl hastanelerinde geçirdi. İsmi, 'sadizm' sözcüğünün kaynağını oluşturur.
Dört yaşındayken, amcası Abbe de Sade'ın yanına, Avignon'a gönderildi. Burada gittiği Jesuit College'da eğitim gördüğü sıralarda, yazmaya olan ilgisini keşfetti. 14 yaşındayken Fransız Ordusu'na alındı ve 'Yedi Yıl Savaşları'nda görev yaptı. Soylu olduğu için kısa sürede yüzbaşılığa yükseldi. 12 yıl süren askerlik görevini tamamladıktan sonra, 1766'da Paris'e döndü.
1772 yılında, illegal afrodizyaklar verdiği hayat kadınlarının zehirlenmeleri üzerine tekrar cezaya çarptırıldı ve bunun üzerine İtalya'ya kaçtı.
1778 yılında ölüm döşeğindeki annesini ziyareti sırasında yakalandı, fakat hakkındaki ölüm cezası uygulanmadı. Hapisten kaçmayı başardı, ancak kısa sürede tekrar yakalandı.
1784 yılında Bastille'e nakledilen Sade, burada yarattığı kargaşadan sonra Paris'te, Charenton akıl hastanesine yatırıldı. Burada başyapıtı olan, "Les 120 Journées de Sodome"u yazmaya başladı. 1790 yılında Charenton akıl hastanesinden salıverildi. Jakobenlerden Jean-Paul Marat'a bir methiye yazıp yolladı.
'Moderatizm' ile suçlandı ve bir yıldan fazla bir süre hapiste kaldı. Aynı yıl giyotine gitmekten idari bir hata sayesinde kurtulan Sade, 1794'te Maximilien Robespierre'in devrilmesiyle serbest bırakıldı.
1796 yılına gelindiğinde iyice fakirleşen Sade, Locoste'taki harabeye dönmüş şatosunu satmak zorunda kaldı. Bu şato 1990'lı yıllarda Pierre Cardin tarafından restore edilerek tiyatro festivallerinin gerçekleştirildiği bir yer halini aldı.
1801 yılında Napolyon Bonapart'ın emri ile yargılanmaksızın tekrar hapse mahkûm edildi. Ailesinin araya girmesiyle akıl hastası olarak kabul edildi ve tekrar Charenton akıl hastanesine yatırıldı. Charenton hastanesinin müdürü Abbe de Coulmier, Sade'ın yazdığı oyunların hastanedeki diğer hastalar tarafından Paris halkı karşısına çıkarılmasına destek oldu.
'Sadizm' kavramının çıkış noktası olan Marquis de Sade, yaşadığı dönemin en sıradışı yazarı ve düşünürü olarak akıllara kazınmıştır.
Doğum tarihi: 2 Haziran 1740, Paris, Fransa...
Ölüm tarihi ve yeri: 2 Aralık 1814, Charenton, Saint-Maurice, Fransa
ORHAN KEMAL
Mehmet Raşit Öğütçü veya kullandığı adıyla Orhan Kemal, toplumcu gerçekçi, Türk romancısı ve oyun yazarı.
Babasının, 1930'da Ahrar Fırkası'nı kurmak ve gazete çıkarmak yüzünden öldürülme korkusuyla Suriye'ye geçmesi üzerine, ortaokul son sınıfta öğrenimini yarıda bırakmak zorunda kaldı.
Bir süre Suriye ve Lübnan'da yaşadı. 1932'de Adana'ya döndü. İşçilik, dokumacılık, ambar memurluğu, katiplik yaptı. 1939'da ilk şiirlerini de yazdığı askerliği esnasında, komünizm propagandası yapmak suçlamasıyla 5 yıl hapse mahkûm oldu. Kayseri, Adana ve Bursa cezaevlerinde yattı. Bursa Cezaevi'nde Nâzım Hikmet'le tanışması yaşamının ve yazarlığının dönüm noktası oldu.
1943'te salıverildikten sonra Adana'ya döndü. Amelelik, sebze nakliyeciliği, Adana Verem Savaş Derneği'nde katiplik yaptı.
1950'de İstanbul'a yerleşti, hayatını yazılarıyla kazandı. Yaşamının son döneminde Bulgaristan ve Romanya Yazarlar Birliği'nin davetlisi olarak, daha çok da tedavi amacıyla Soyfa'ya gitti. 2 Haziran 1970'te Sofya'da tedavi edildiği hastanede beyin kanamasından öldü.
Hece ölçüsüyle Kayseri Cezaevi'nden yazıp gönderdiği ilk şiiri "Duvarlar" 1939'da Yedigün dergisinde 'Reşad Kemal' imzasıyla yayınlandı. 'Raşid Kemali' takma adıyla yazdığı şiirler Yedigün ve Yeni Mecmua'da çıktı. İlk romanı Babaevi'nin bir bölümünü oluşturan "Balık" öyküsü, Yeni Edebiyat dergisinde 1940'ta yayımlandı. Bundan sonra çalışmalarını öyküde yoğunlaştırdı.
'Orhan Kemal' adını ilk kez 1942'de Yürüyüş dergisinde yayınlanan şiir ve öykülerinde kullandı. Öyküleri; Varlık, Seçilmiş Hikayeler, Yeditepe başta olmak üzere dönemin tüm dergilerinde yer aldı. Gazetelere tefrika romanlar ve film senaryoları yazdı.
72. Koğuş, Murtaza, Eskici ve Oğulları, Kardeş Payı adlı eserleri tiyatroya uyarlandı. Doğrudan oyun olarak 1964'te yazdığı tek eseri İspinozlar, Yalova Kaymakamı adıyla sahnelendi.
Ödülleri
1958 Sait Faik Hikaye Armağanı Kardeş Payı ile
1967 Ankara Sanatseverler Derneği Yılın En İyi Öykücüsü ödülü
1969 Sait Faik Hikaye Armağanı Önce Ekmek ile
1969 Türk Dil Kurumu Öykü Ödülü Önce Ekmek ile
ESERLERİ
Öykü
Ekmek Kavgası 1949, Sarhoşlar 1951, Çamaşırcının Kızı 1952,72. Koğuş 1954, Grev 1954, Arka Sokak 1956, Kardeş Payı 1957, Babil Kulesi 1957, Dünyada Harp Vardı 1963, Mahalle Kavgası 1963, İşsiz 1966,Önce Ekmek 1968, Küçükler ve Büyükler (ölümünden sonra) 1971.
Röportaj
İstanbul'dan Çizgiler (ö.s.) 1971
İnceleme
Senaryo Tekniği ve Senaryoculuğumuzla İlgili Notlar 1963
Anı
Nâzım Hikmet'le Üç buçuk Yıl 1965
Oyun
İspinozlar 1965, 72. Koğuş 1967
Romanları
Baba Evi 1949, Cemile 1952, Bereketli Topraklar Üzerinde 1954, Suçlu 1957, Devlet Kuşu 1958, El Kızı 1960, Hanımın Çiftliği 1961, Eskici ve Oğulları 1962 (Eskici Dükkânı adıyla 1970), Gurbet Kuşları 1962, Kanlı Topraklar 1963, Yalancı Dünya 1966, Üçkâğıtçı 1969, Kaçak (ö.s.) 1970, Tersine Dünya (ö.s.) 1986.
Doğum tarihi: 15 Eylül 1914, Ceyhan
Ölüm tarihi ve yeri: 2 Haziran 1970, Sofya, Bulgaristan
AHMED ARİF
Ahmed Arif, şair ve gazeteci. Asıl adı Ahmed Önal'dır.
Ortaöğrenimini Diyarbakır Lisesi'nde tamamladı. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü öğrencisiyken 1950'de Türk Ceza Yasası'nın 141. maddesine aykırı davranmak suçlamasıyla tutuklandı. 1952'de gizli örgüt kurma iddiasıyla yine tutuklandı. İki yıl hapse mahkûm olarak hüküm giydi.
Cezaevi günleri sona erince Ankara'ya yerleşti. Ankara'daki gazeteler ve dergilerde teknik işlerle uğraşarak yaşamını kazandı. Gazetecilikten emekliye ayrıldı.
İlk şiiri Millet dergisinde yayınlandı. Asıl sanatını ve kişiliğini 1948-1954 arasında Yeryüzü, Beraber, Seçilmiş Hikayeler, Yeni Ufuklar, Kaynak dergilerinde yayımlanan şiirleriyle ortaya koydu. Ardından uzun bir suskunluk dönemine girdi.
1968'de tek kitabı olan Hasretinden Prangalar Eskittim yayımlanınca çok büyük bir yankı uyandırdı. Kitap yayımlanmasından sonraki 12 yılda 18 baskı yaptı.
Orhan Veli'nin etkisinin sürdüğü bir dönemde şiire başlayan Ahmet Arif, Nâzım Hikmet'in açtığı yolda yürüdü. Ondan aldığı şiirselliği bir Anadolu duyarlılığı ve özlemiyle genişletti. Şiiri çoğunlukla türkülere dayalı görünse de halk kaynaklarının olanaklarını, türkülerin ötesinde aradı. Günümüz şiirini de büyük ölçüde etkiledi.
Şiirinde ritmin büyük yeri vardır. Ama onda ritim sese değil, söze dayandığından daha derinlere inerek büyük bir lirizmin kaynağı olur. Doğu Anadolu insan malzemesini bu lirizmin içinde yoğurarak gerçekçi şiirdeki didaktizm tehlikesini aşmayı bildi.
Özellikle imge konusunda yaptığı sıçramayla genç şairlere örnek oldu. Gazete ve dergilerde yayınlanan düzyazılarıyla da 1950 kuşağı olarak anılan şair ve yazarların büyük bölümünde izler bıraktı. Şiirlerinin çoğu bestelendi.
Eserleri
Hasretinden Prangalar Eskittim (İlk baskı 1968)
Doğum tarihi: 21 Nisan 1927, Diyarbakır... Ölüm tarihi ve yeri: 2 Haziran 1991, Ankara.
Özgün Onat