Mario Levinin kendine özgü üslubuyla İstanbul'da yaşayan azınlıklara bir saygı niteliği taşıyan, uyumsuzluklardan, yalnızlıklardan dem vuran Madam Floridis Dönmeyebilir, gölgelerin izinden gidiyor.
Mario Levi, kitabın hikâyesini şu sözlerle anlatıyor:
"Bu kitabın adını, beklemediğim bir zamanda, bir yolculuğa çıkarken buldum. Bir kış gecesiydi. Beni İstanbuldan Ankaraya götürecek otobüsteydim. Hareket saatini bekliyordum. Otobüse o anda, ellilerinde, çok şık giyinmiş bir adam bindi, arkamdaki koltuğa oturdu. Muavin çocuk, herkesin yerini alıp almadığını öğrenmek için geldi sonra. Adama, elindeki listeye bakarak, yanındaki boş koltuğu gösterip birini bekleyip beklemediğini sordu. Adam kısa bir süre tepkisiz kaldıktan sonra, çocuğa, üzgün bir sesle,
'O arkadaş gelmeyebilir... Biz gidelim...' dedi.
"Büyünün başladığı andı o an. O adamın hikâyesini o gün bugündür bulamadım. O adamın kimi, ne için beklediğini de öğrenemedim elbet, o otobüse hangi duygularla bindiğini de... Ama bu sözler, bana bir yerlerde, birilerinin dönüşünü beklediğimizi hep hatırlattı. Bu kitabı biraz da o insanlar için yazdım."
(Mario Levi, Madam Floridis Dönmeyebilir, Everest Yayınları 2018, Öykü, 175 s.)