Belki de toplumlar arasındaki ton farkı, ışığın yansıdığı ya da kırıldığı noktalara göre değişim göstermişti çağlardır.
Belki de iklimlere bağlı tabiat olayları, hatta en çok da insan ruhunun gelgitleri belirlemiştir düzlükleri, dorukları, boşlukları...
Belki tek bir insanın sesi, uçurumun kenarından döndürmüştür nice ürkek serçeyi; uçmaya yeltenmesin, yorulursa düşmesin diye...
Belki de ürkek serçe kendi uydurmuştur bunu, zaten yorulmadan sonsuza dek uçabileceğine umudu yoktur diye...
Belki de –konu yine nereden tek bir insan sesine geldiyse–, belki işte...
O belki de... Belki dünya o tek bir insan sesine...
Kimbilir, belki de...
Çok harika cümleler.. bayıldım.