Çocuk kitapları ve mizah yazarı Muzaffer İzgü için Kültürpark İsmet İnönü Kültür Merkezi?nde saygı töreni düzenlendi. Törende, büyük yazar İzgü'yü, arkadaşları Mavisel Yener, Menderes Samancılar, Atilla Sertel ve Hüseyin Yurttaş gibi çok sayıda kişi sevgi
Törene, oğlu Ahmet Şahin İzgü, gelini Muhterem İzgü, torunları, edebiyat dünyasından dostları, CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Konak Belediye Başkanı Sema Pektaş, Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen ve sevenleri katıldı.
AHMET ŞAHİN İZGÜ: "ONUNLA GEÇİRDİĞİM 64 YIL YETMEDİ"
Törende söz alan oğlu Ahmet Şahin İzgü, ?O benim kahramanımdı, şimdi çocuklarımın, torunlarımın, tüm çocukların dedesi. Bana onunla geçirdiğim 64 yıl yetmedi" dedi.
MAVİSEL YENER: "ÇOCUKLARIM KİTAPLARIYLA BÜYÜDÜ"
İzgü'nün 'Kızım' dediği yazar Mavisel Yener, Muzaffer İzgü?nün kitap kahramanlarından olan 'Anneannem' serisinden 'Hikmet Anneanne'nin dilinden İzgü?ye moral olması için derledikleri bölümü okudu. Yener, şöyle dedi:
"Hepimizin başı sağ olsun. Gençliğinde kitaplarını okudum. Çocuklarım kitaplarıyla büyüdü. Ben yüzlerce kez onunla birlikte imza yapma sevincini yaşadım. Eşi Günsel İzgü?nün yasını tuttuk, beraber ağladık. Çocukluklarımızın pınarlarında yüzlerimizi yıkadık, ne çok güldük, ne çok düşündük, ne çok sevdik. Dört gün önce çocuk ve gençlik yayınları derneğinin onur ödülünü sunmak üzere evine gittiğimizde veda sözcükleri dolaşıyordu dilinde. 29 Ekim?i doğum günü seçmişti kendine, veda için 26 Ağustos?u seçmesi rastlantı olamaz."
HÜSEYİN YURTTAŞ: "ACILARDAN GELEN KAVRUK BİR ÇOCUKTU"
Arkadaşı Hüseyin Yurttaş, Muzaffer İzgü?nün son günlerinin kendilerine acı verdiğini anlatırken, "Doktorunun kanser olduğunu onun yüzüne söylemesi, medyada paylaşılması, bir haberle, ölmüş gibi algılanıp taziye için ailenin aranması Muzaffer Ağabey'e ek bir sıkıntı oldu. Çocukluğunu hepimiz zaten biliyoruz. Acılardan gelen kavruk bir çocuk Muzaffer Abi, onu hiçbir zaman bir kenara atmadı ve hep alçakgönüllü kaldı. Onu sonsuzluğa uğurluyoruz, o çünkü bütün kitapları ve anılarıyla sonsuzlukta hep bizimle olacak" dedi.
MİSKET DİKMEN: "BEN ANLAMAM O ELEKTRONİK İŞLERDEN" DERDİ
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, geçen hafta İzmir Gazeteciler Cemiyeti olarak bugün bu saatlerde ziyaret etmeyi planladıklarını anlatırken, şöyle konuştu:
"Ama burada buluştuk. Bir çocuk öykü yarışması düzenlemek istedik. Tek telefonla seçici kurul üyeliğimize katılmıştı. ?Bu yıl beni affeder misin? Bu yıl pek iyi hissetmiyorum ama gönlüm sizinle? dedi. Ödül gününde aradım, 'Araç göndersek ödül için çocuklarla kucaklaşmaya gelir misiniz?' diye. Yine affını istedi. Bugün yine geç kaldık. Öyküleri kâğıtta isterdi seçici kurul için. Kâğıtla dosya halinde almak isterdi. ?Ben anlamam o elektronik işlerden, kâğıdın kokusunu seviyorum' derdi. 'Kıymayın çocuklara, ön elemede hepsi girsin, bizim işimiz biraz daha uzun sürsün' derdi. Onun yanında onunla bir şeyler yapabilmiş olmanın onurunu hayatım boyunca taşıyacağım. İzmir edebiyatçılar açısından çok şanslı. Adanalı Muzaffer'in de İzmir ile simgeleştiğini düşünüyorum."
ATİLLA SERTEL: "ÇOCUKLAR İÇİN YAZDI AMA BÜYÜKLERİ EĞİTTİ"
CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel, partisinin Çanakkale?deki Adalet Kurultayı?dan geldiğini belirterek, ?Ben ve benim gibi sevdiği arkadaşlarına 'oğlum', 'kızım' demeyi seviyordu. Bana 'oğlum' demesi çok hoşuma gidiyordu. Öksüz büyüyen birine bir baba şefkatiyle yaklaşmış. Aslında çocuklar için yazdı ama yazdıklarıyla büyükleri eğitti. Büyükleri yarına hazırladı. Sadece eserleri değil insana yaklaşımı ile de yaşayacak" dedi.
MUHİTTİN SELVİTOPU: "YAŞARKEN ADINI BİR YERE VERMEK İSTİYORDUK"
Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, İzgü'yü birkaç kez ziyaret ettiğini ifade ederken, "Her karşılaşmamızda bir ağabey gibi yakın hissettiğimiz bir insandı. İnsan olmak kolay değil. Bugünlerde insani değerleri ayakta tutmak zor. Muzaffer Ağabeyimiz böyle birisiydi. Son hastane ziyaretimde moral vermek istedim. Yaşarken adını bir yere vermek istiyorduk. Hastane ziyaretimde yorgun gördüm kendisini, 'İyileşin de bir salon yaptık oraya, tabelayı beraber koyalım' dedim. Gözleri parlıyordu. Biz tabelayı koyarken o bizlerle olacak. Kültürü yaymak, temelini oluşturmak bizim temel görevimiz, vasiyeti olarak alıyoruz" dedi.
MENDERES SAMANCILAR: "HEPİMİZİN RÜYASIYDI"
Hem oğlu, hem babası olarak adlandırdığı Sanatçı Menderes Samancılar, "Datça?dan dönerken ?İstanbul?da pencereyi açık bırakmışız. Dönüyorum, dönüşte buluşuruz? dedim. Buluşamadık. Hep konuşurduk. Birbirimizin babası ve oğlu olmuştuk. O Adana?dan İzmir?e gelen bir kara trendi. Biz de dumanının izinden buraya geldik. Hepimizin rüyasıydı. Nur içinde yatsın" diye konuştu.
AZİZ KOCAOĞLU: "'BEN HALKIMA BORCUMU HÂLÂ ÖDEYEMİYORUM' DEMİŞTİ"
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, bir aydını, üretken yazarı, hepsinden önemlisi büyük bir insanı kaybettiklerini anlatırken, "Anadolu?da bir laf vardır, ?dolgun başak eğik durur? diye. Dolu adam, başı öne eğik yürür, dik yürümez anlamındadır. Tevazuyu anlatır. Adana?da doğdu ama 40 yıllık gerçek bir İzmirliydi. Düzenlediğimiz mizah etkinliğine onur konuğu olarak katılmıştı. Konuşmasında, ?Mizahı anlamak için zeki olmak gerekir. Mizah topsuz-tüfeksiz bir silahtır. Vurdu mu yıkar. Mizahçılar korkmaz. Bu halk beni üç yıl okuttu. Yedirdi içirdi, çamaşır verdi. Ben halkıma borcumu hâlâ ödeyemiyorum. Belki de yazdığım 154 kitabın altında yatan budur? demişti. Üç büyük kültür sanat merkezi projemiz var. 2018 yılının sonuna kadar temelini atmak istiyoruz. Dostlarıyla karar verip o komplekse adını vermekten onur duyarız" diye konuştu.
Konuşmaların ardından törene katılanlar tabutun üzerine karanfil bıraktı. İzgü?nün cenazesi tören için Hocazade Camii?ne götürüldü.