Ölçüsüz satırların, uyaksız sonlarına gömüyorum bu gece kendimi, bizzat kendi ellerimle. Ki bilen bilir, edilgenlikleri bir türlü sevemediğimi.
Karşıdaki parkın ışıkları kaç saattir sönük, bu gece ruhum aydınlanmadı gitti. Can sıkıntısı ile karışık iç daralması gelip oturdu göğüs kafesime.
Hafta boyunca dinlenmek için hafta sonlarını bekleyen, biraz fazla dinlenince de ne yapacağını bilemeyen, hani şu nankör insanoğlu modum aktif, ki bu duygu pek bana göre değil. Bunaldım.
Ben olmaktan uzaklaşırken, "ben olmak da ne" diye irkilip, "sahi ben kimim ki" ile "ben en iyisi susayım, karanlıklar konuşsun" içsesleri içinde bir parça huzur ararken, huzursuzlaşan huysuz bir kadına dönüşmek üzereyim. Tanrım parkın ışıkları yansın artık lütfen.