Osmanlı döneminde ele geçirilen topraklarda, insanların dili ve ırkına dokunulmadığı için birçok Avrupa ülkesinin soyunu kaybetmediğini ifade eden Ortaylı, Türklerin bu anlamda Avrupa ve Arap coğrafyasında birçok ırkın kaybolmamasını sağladığını aktardı.
Ortaylı, Türk milletinin soyunun asil olduğunu ancak kayıt altına alınmadığını vurgulayarak, "Nüfus kayıtlarımızın ne kadar zayıf olduğu son olaylarda görülüyor. Herkese bir şecere çıkarıyorlar. Kimse 1854'ten geri gidemiyor ama bu demek değil ki soysuz bir milletiz. Hayır, sadece kayıt tutmayan bir milletiz. Onun için bu zaaftan faydalanıp, insanların soyları üzerinde konuşanlar hem cahildir hem zihinleri geridir" diye konuştu.
Türklerin şecerelerinin yaşadıkları köy ve mahalle nezdinde kayıtlı olduğuna dikkati çeken Ortaylı, "Batıdaki bir aristokratın şecere kaydı ise kalede veya kilisede saklıdır. Bu onlar için çok önemli çünkü o şecere sayesinde imtiyazlıdırlar. 16. yüzyıla kadar gider bir ailenin soyu" dedi.
Programın yapıldığı salonun dolması üzerine dışarıda kalan öğrenciler, söyleşiyi koridorlara kurulan ekranlardan takip etti.