Büyük millet şovenizmine (Velikorus) olduğu kadar küçük milletlerin azınlık milliyetçiliklerine de karşı duruşu, çağının ötesine kadar yansıyan örnek bir tavırdı.
Nasıl yansısın ki bu kadar zaman sonrasına?
Çünkü 21. yüzyıl?da Sultangaliyev?in saptamalarının, bir tür neo-Sultangaliyevciliğin gelişmesi için son derece uygun bir atmosfer sunduğunu söylemek hiç de yanlış olmayacak. Eski sömürgeci varsıl kuzeyliler ile eski sömürge halkları yoksul güneyliler karşı karşıya gelecekler.Küresel dünyada zengin, daha da zenginleşmekte? Yoksul?un ise zenginliği, sadece üreme konusu ile kısıtlı kalmakta. Dünya nüfusunun yüzde 85?i, dünyanın toplam gelirinin ancak yüzde 15?ini elde edebilen ülkelerde bulunurken, dünya nüfusunun yüzde 15?lik kısmı ise bu gelirin yüzde 85?ini paylaşmanın keyif ve mutluluğunu yaşamakta.
İyi de biraz sert değil mi Sultangaliyev? Gelişmiş ükelerdeki kendi deyimi ile ?paraziter ve gerici? yapıyı, yani Batı?yı, Dev bir Ahtapot olarak tanımlıyor.
Aynen, sömürge ve yarı sömürgelerin silkinmelerini Batı Emperyalizmi tarafından zincirlere vurulmuş olan üretici güçlerinin kurtuluşunu istiyor. Sultangaliyev?e göre, eski sömürgelerin metropoller?e katkısı çift yönlü. Birincisi hammadde ve işgücü olarak? İkincisi de pazar olarak sömürülüyorlar. ?Metropol halkları, her türlü medeniyet nimetlerinden, teknoloji ve bilimden yararlandıkları halde, sömürge halklarının ana kitlesi, yarı aç ve dilenci hayatı içerisinde sürünmekteler... 'Bir tarafta tokluk, güven ve her yönüyle teminat altına alınmış bir yaşam? Diğer tarafta açlık, soğuk, sefalet, ölüm ve yozlaşma!..? diyor.
Türkiye ile ilgili bir göndermesi var mı?
Türkiye konusunda son derece hassas. İfadesi, sempati ile dolu: ?Türkleri zayıflatmak: Balkanlar?ı, Mısır?ı, Arabistan?ı, Mezopotamya?yı, ellerinden almak için Avrupa, yüzyıllar boyunca mücadele vermek zorunda kaldı. Türkiye?yi sindirmek nasip olmadı. Olmayacaktır? Türkiye yaşıyor ve yaşayacaktır. Türkiye yalnızca kendisi yaşamakla yetinmeyecek ve Avrupa tarafından zorla kopartılmış olan kendi eski parçalarına ve geri kalan tüm Orta Doğu?ya da hayat verecektir.
Bir tür Che gibi bir model olmasını mı bekliyorsunuz Sultangaliyev?in?
Sultangaliyev, ne ölümünden öne ne de ölümünden sonra Che Guevara kadar şanslı olamamıştır. Ne gençliğinde motosikletlerle içine Türkiye?yi de alan dünya turlarına çıkabilmiş ne de ölümünden yıllar sonra pop/star olarak gençlerin göğüslerini süsleyebilmiştir.
Ne var ki; Sultangaliyev?in gerisinde bıraktığı söylemler, küresel bir karakter taşımakta, bu nedenle de güncelliklerini korumaktadır. Çünkü, bu konulardan söz etmek her ne kadar gerilik ve gericilik gibi gösterilmeye çalışılsa da, Üçüncü Dünya?nın kaderini belirleyecek olan süreç, henüz noktalanmış değildir.
Bugünün sosyalistlerinin en büyük dramı ne sizce?
Ateşe üflerken sıçrayan korlardan üstleri başları yanan çocuklar gibi ürkek oldu hepsi? Bireycilik, kollektivizm ve dayanışmanın önüne geçti nicedir.
(NTV Sanat)