Uzun bir aradan sonra karşınıza film yorumuyla gelmeyi başardım: Parasite (Parazit).
2019 Kore yapımı Parasite filmi, bildiğiniz üzere, kısa sıra önce 72. Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye ödülünün yanı sıra Altın Küre ve SAG ödüllerini de almıştı. 2020 yılında ise En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Senaryo dallarında kazandığı ödüllerle de Oscar'a damgasını vurmuştu.
Geçtiğimiz yıl uzun süre vizyonda kalan film, yıllar sonra bile adından epey söz ettirecek gibi duruyor.
Gelelim filmimizin yorumuna, içeriğine ve ne anlatmak istediğine:
'Sınıf farklılıkları' üzerinden ilerleyen filmimiz için yönetmeni Bong Joon-ho, filmi tanımlamak amacıyla 'infiltration' kelimesini kullanıyor. İngilizcede "gerçek kimliğini gizleyerek bir yere sızmak" anlamına gelen bu kelime, muhtemelen filmi en iyi anlatan kelime.
Kim ailesi, kendilerinden her anlamda daha iyi koşullarda olan Park ailesinin evine sızmaya çalışıyor. Evin çalışanlarını ustaca hazırlanmış planlarla kovarak yerlerine geçiyorlar ve çok geçmeden Kim ailesinin dört ferdi de bu evde iş imkânı buluyor.
Tahmin edileceği üzere bu kumpas uzun sürmüyor ve aksilikler çıkıyor. İşte bu kurgu üzerinden yönetmen Joon-ho, sınıf farklılıklarına da değiniyor. İki uç ekonomik kesime bakış açısı seyirciyle buluşuyor: Alt kesimin savaşı ve üst kesimin tavrı.
2020'nin adından en çok söz ettiren filmini izlememek elbette eksiklik olacaktır. "Sahiden herkes neden bu filmi konuşuyor," deyip de merakınıza yenik düşerek izlemenizi umuyorum.
Çünkü yönetmen Bong Joon-ho, filmde o kadar çok sembol kullanmış ki, asıl parazitin korkunç bir sefalet içerisinde yaşayan Kim ailesi mi veya yoksulları sömüren Park ailesi mi, savaştan kaçıp mahzene saklanan eski çalışanlar mı ya da kapitalizmin kendisi mi, yoksa hepsi birden mi bilemiyoruz ve anlayabilmek için hayli kafa yormak zorunda kalıyoruz.
İzleyenlerden yorumları, izlemeye fırsat bulamayanlardan da düşüncelerini bekliyorum. Başka filmlerde görüşmek üzere!