Yakup korumaya çalışır; taşlarını, ellerini, ayaklarını, dirseklerini. Sahi ne olmuştu az önce?
Az öncenin izleri vardır üzerinde ama soluğu tazedir. Büyücülüğe başlar Yakup. Şaşırtmak, göstermek için. Yeryüzünde nefes almış -ve almakta olan- Yakup'lara bakmak için.
Hangi çağ'da olursa olsun değişmeyen tek bir şey vardır; o ses. Sırtıyla gözler o sesi. Sırtıyla duymaya çalışır.
Midesinin içinde bir lunapark vardır Yakup'un. Onunla yaşamak korkunçtur. "Peki Yakup ne yapsın?"
Hangi çağ'a ait olsun? Kim Yakupun kaval kemiğindeki özgürlüğe dokunabilir?
Duruşması bir çağdan başka bir çağ'a ertelenmiştir onu sorgulayabilecek bir yargıç bulunana dek. İşte o an'a kadar avukatı dokunacaktır onun kaval kemiğine. Yakup terleyecektir. Ardından iki ayağının üzerine doğrulup gösterisine başlayacaktır ve her seferinde taşlarına sarılacaktır; yaşamak, unutmamak ve anlatmak için.
Soru: Biz neyin sorumlusuyuz ki böyle suçluyuz? İşte paylaşıyoruz bu soruyu ve "cezasız duruyoruz".
Yakup bugün çok genç. Konuşmak gerek Yakup'u, bakmak gerek kurbağalara...
Biletleri,
Biletix ve mekân gişeden temin edebilirsiniz.
Yazan: Edip Cansever
Yöneten: Selim Can Yalçın
Hareket Yönetimi: Candan Baş
Oynayan: İpek Taşdan
Tarih: 17 Kasım 2018 Cumartesi
Yer: Ezop Sahne - Beşiktaş
Adres: Vişnezade Mah. Sporcu Adil Sokak, 2/A/3 Beşiktaş İstanbul
Telefon: 0212 2363967
http://
www.ezopsahne.com/